Protokol kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, İTÜ, Marmara Üniversitesi ve ODTÜ olmak üzere 5 üniversite “Enerji Akademi Üniversiteleri” olarak belirlendi. Enerji Akademi Üniversitelerinde enerji alanıyla ilgili lisansüstü programlara yönelik projeler yürütülecek. Enerji Akademi Lisansüstü Eğitim Programı kapsamında projelerde yer alan ve bir lisansüstü programdan mezun olan öğrenciler, EÜAŞ’ta istihdam edilebilecek. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Protokolle, üniversite-sanayi iş birliğinin yeni bir boyut kazanmasını ve ülkemizde enerji sektörünün daha da ileri taşınmasını hedefliyoruz. YÖK olarak kamu kurumları arasında özellikle sektöre yönelik uygulamanın daha ağırlıklı olduğu iş birliklerinin ortaya çıkmasını, üniversite hocalarının sürekli uygulamanın içerisinde olmasını istiyoruz. Bu sayede milli teknoloji hamlesinde daha fazla öne çıkabiliriz” dedi.
AR-GE MERKEZLİ ÜRÜNE DAYALI EĞİTİM
Daha önce istihdam ve ihracatta önemli bir paya sahip olan maden, petrol, tekstil ve haritacılık sektör temsilcileri ile protokoller yaparak yükseköğretim-sektör iş birliğini hayata geçirdiklerini söyleyen Özvar,“Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımız ile EÜAŞ arasında imzalanan Enerji Akademi Programı İş Birliği Protokolü ile enerji alanında, uzun vadeli stratejilerin, uygulamaların ve katma değeri yüksek milli teknolojilerin geliştirilmesi amaçlanıyor. Bunlara ilaveten enerji piyasasındaki sermayenin milli ekonomideki payının artırılması, enerji sektörünün beşerî sermayesinin bilgi, beceri ve yetkinlik yönlerinden güçlendirilmesi ve Ar-Ge merkezli ürüne dayalı lisansüstü eğitim yapılması hedefleniyor” diye konuştu.
Özvar, protokolün giderleri EÜAŞ tarafından karşılanmak üzere enerji sektöründe öncelikli sorun alanlarına yönelik proje çağrısına çıkılmasını, belirlenen üniversitelerin başvuruda bulunmasını, proje kapsamında lisansüstü programlar yürütülmesini ve EÜAŞ personeli için lisansüstü programlarda YÖK’ün belirleyeceği sayıda ek kontenjan sağlanmasını kapsadığını anlattı.
ENERJİ AKADEMİ ÜNİVERSİTELERİ
Protokol kapsamında Gazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Marmara Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi “Enerji Akademi Üniversiteleri” olarak belirlendi. Protokol uyarınca Enerji Akademi Üniversiteleri ile EÜAŞ arasında Enerji Mühendisliği, Enerji Sistemleri Mühendisliği, Nükleer Enerji Mühendisliği, Enerji Bilimi ve Teknoloji, Enerji Yönetimi, Enerji Ekonomisi, Enerji Üretimi, Enerji Kaynakları gibi enerji alanıyla ilgili lisansüstü programlara yönelik projeler yürütülecek.
Enerji Akademi Lisansüstü Eğitim Programı kapsamında projelerde yer alan ve bir lisansüstü programdan mezun olan öğrenciler, EÜAŞ’ın bağlı bulunduğu mevzuatlar çerçevesinde EÜAŞ’ta istihdam edilebilecek. Program sonunda verilecek diploma, öğrenciye üniversitelerin lisansüstü programlarda vermekte olduğu diplomalar ile aynı hakları sağlayacak. Lisansüstü eğitim programlarında EÜAŞ personeli için ayrılan ek kontenjanlara başvurular, ilgili üniversitenin lisansüstü öğrenci alım şartlarına göre yapılacak ve ayrıca değerlendirilecek.
HOCALAR VE KURUM MÜHENDİSLERİ BİR ARADA OLACAK
Özvar akademinin çalışma prensibiyle ilgili şöyle konuştu:
“Protokol kapsamında EÜAŞ’ın işaret edeceği araştırma alanlarında üniversite hocalarını kurumun mühendisleri ve uzmanlarıyla bir araya getireceğiz. Böylece belirli alanlarda milli teknolojileri geliştirmek amaçlanıyor. Ayrıca EÜAŞ’ta enerji alanında çalışan personelin eğitim öğretim imkanları genişletebilmek adına üniversitelerimiz ile birlikte bir anlaşma ortaya koymuş oluyoruz. Yüksek lisans veya ileride belki doktora programlarına kurumdan dileyen isteyen bütün arkadaşlarımız başvuruda bulunabilecekler. Başvuru koşulları diğer adaylar için ne ise EÜAŞ’ta çalışan arkadaşlarımız için de aynıdır. Burada özel hususi bir uygulama söz konusu değildir ama oradan başvurmak isteyen öğrenciler için ekstra ilave kontenjan kullanılabilecektir. Yoksa bütün koşullar, diğer başvuranlarla aynıdır.
SÜREKLİ UYGULAMA İÇERSİNDE OLMALILAR
YÖK Başkanı olarak kamu kurumları arasında özellikle sektöre yönelik uygulamanın daha ağırlıklı olduğu iş birliklerinin ortaya çıkmasını istiyorum. En çok üzerinde durduğum konu, üniversite hocalarının sürekli uygulamanın içerisinde olması. Bunu gerçekleştirdiğimiz ölçüde Türkiye’de milli teknoloji hamlesinde daha fazla öne çıkabileceğimizi daha fazla mesafe kat edebileceğimizi düşünüyoruz.”