Suriye ihtilali sonrasında dengeyi yitiren İran’dan savruk açıklamalar gelmeye devam ediyor. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, verdiği bir röportajda köşeye sıkıştı. ‘Direniş ekseninin’ İsrail’e büyük darbeler vurduğunu sav eden Arakçi, darbeleri ispat edemeyince bölge ülkelerini amaç aldı.
‘Direniş ekseni’ sorusu dengeyi kaybettirdi
Beşşar Esed’in, Siyonist İsrail’e bir kurşun dahi sıkmamasına ait soruyu yanıtlayan Bakan Arakçi, “Bir mücadelede herkesin başka bir sorumluluğu vardır. Bölgedeki ideolojiye ‘direniş ekseni’ denir ve burada İsrail’in işgaline karşı birlikte hareket eden, bu işgalcilere karşı ittifak kuran güçler vardır. Bu direniş ekseni, son yıllarda İsrail’e çok büyük darbeler vurmuştur.” sözlerini kullandı.
İsrail’e vurulan darbelerden bir örnek göstermesi istenen Arakçi, “Örneğin, İsrail’in güney Lübnan’dan atılması.” sözlerini kullandı. İsrail’in, güney Lübnan’da varlığının hatırlatılması üzerine Arakçi, “Ateşkese nazaran, İsrail güçlerinin güney Lübnan’dan çıkması gerekiyordu ve artık de güney Lübnan’dan çıkmaya başladılar.” dedi.
“DAEŞ ile uğraş edip döndük”
İran Dışişleri Bakanı, “
Biz, Suriye hükümetinin, bilhassa DEAŞ teröristleriyle çaba talebi üzerine Suriye’ye yardım ettik. Hatırlarsınız ki, DEAŞ Irak’tan başlayıp Suriye’ye ulaştığında büyük bir tehdit haline gelmişti ve bunun karşısında memleketler arası bir koalisyon oluşturulmuştu. Biz, Irak hükümetinin talebi üzerine Irak’a yardımcı olduk, akabinde Suriye hükümetinin talebi üzerine Suriye’ye de yardımcı olduk ve DAEŞ ile çaba sona erdiğinde geri döndük.
” dedi.
“Suriye halkı ile muhaliflere müdahale etmedik”
Milis güçleri üzerinden sivil katliamında etkin vazife almalarına karşın Suriye’de savaşmadıklarını iddia eden Arakçi,
“Biz Suriye hükümeti ile halkı ve muhalifleri ortasındaki ilgilere hiçbir biçimde müdahale etmedik. Suriye ordusu savaşmaktan çekildiğinde ise hiçbir adım atmadık zira bizim gayemiz, Suriye ordusunun yerine geçip muhaliflerle savaşmak değildi. Suriye ordusu geri çekildiğinde, Suriye ordusunun yerine geçip hareket etmeyi misyonumuz olarak görmedik.”
tabirlerini kullandı.
“Türk kuvvetlerini işgalci görüyordu”
Devrik diktatör Esed’e tavsiyeler verdiklerini belirten Arakçi,
“Astana süreci çerçevesinde Türkiye ve Rusya ile birlikte Suriye hükümeti ile muhalefet ortasındaki bağlantılara ve Suriye’deki siyasi ıslahatlara yardımcı olmaya çalıştık, fakat bu hususta sonuncu karar Suriye hükümetine aitti. Suriye hükümetine, dışişleri bakanına ve hatta Beşşar Esed’e tekraren Türkiye ile müzakerelere başlamalarını tavsiye ettim. Fakat Suriye hükümeti ve Esed müzakereyi kabul etmedi. Türkiye konusunda ise Türk kuvvetleri Suriye topraklarından çekilmedikçe onlarla konuşmayacağını, topraklarını işgal eden ülkeyle nasıl müzakerelere girebileceğini düşündü.”
diye konuştu.
