T24 Ankara
CHP Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gamze Taşcıer, 2024 ve 2025 yıllarında birinci kere emekli olacak çalışanlara bağlanacak emekli aylıkları ortasında oluşacak yaklaşık yüzde 30’luk farkın giderilmesi ve ilerleyen yıllarda da bu sorunun yeninden yaşanmaması emeliyle TBMM’ye kanun teklifi verdi. Taşçıer, “Nasıl ki entübe edilen hastayı pansumanla iyileştiremezseniz 5510 sayılı kanunla da emeklilerin ömür şartlarını düzeltemez, enflasyon batağından koruyamazsınız. Süreksiz tahlillerle yamalı bohçaya dönen toplumsal güvenlik sistemi ömrünü tamamladı” dedi.
CHP Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 2024 ve 2025 yılında emekli olacak vatandaşların emekli aylıklarıyla evvelki yıllarda emekli olanlar ortasında oluşacak farkı Meclis gündemine taşıdı. Taşcıer farkın giderilmesi için TBMM Başkanlığına kanun teklifi verdi.
Teklifle emekli aylığına temel alınacak güncelleme katsayısının 2024 yılı için 1,8616 olarak uygulanmasını öngörüldü. 2024 yılı için aylık bağlama güncelleme katsayısının 2024 yılında emeklilere uygulanan toplam artırım oranında (yüzde 86,16) olması gerektiği tabir edilen kanun teklifiyle 2025 yılında ve sonrasında emekli olacaklar için oluşacak adaletsizliğin ortadan kaldırılması amaçlandı. Kanun teklifiyle ilgili açıklamalarda bulunan CHP Genel Lider Yardımcısı Gamze Taşcıer, şunları söyledi:
“Mevcut toplumsal güvenlik sistemi iktidarın güzelleştirmek için çabalıyormuş üzere davrandığı hastalığın devası değil, tersine sebebidir. 2008’de ıslahat olarak sunulan 5510 sayılı kanunla emekli aylığı hesaplama ve bağlama oranlarını değiştiren AKP iktidarıdır. O tarihten bugüne, meydana gelen önemli hak kayıplarının sorumlusu da elbette ki Erdoğan idaresidir. Milyonlarca emekliyi ve emekli olacak yüz binlerce kişiyi tabanda, yani sefalette eşitleyen bir ekosistemi inşa ettiler. Tıpkı şartlarda ancak farklı vakitlerde emekli olanların aylıkları ortasında büyük eşitsizlikler ortaya çıkaran bu ekosistem artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Nasıl ki entübe edilen hastayı pansumanla iyileştiremezseniz 5510 sayılı kanunla da emeklilerin ömür şartlarını düzeltemez, enflasyon batağından koruyamazsınız. Süreksiz tahlillerle yamalı bohçaya dönen toplumsal güvenlik sistemi ömrünü tamamladı.
“Emekliyi, işçiyi topluma yük olarak görüyorlar”
Aynı kurallarda lakin farklı vakitlerde emekli olanlar ortasında büyük bir maaş eşitsizliği yaratan bir iktidar var. Toplumsal adaletin zedelenmesine neden olan uygulamaları kamuoyuna ıslahat olarak duyuruyorlar. Emekliyi, işçiyi topluma yük olarak görüyorlar. Bugün emekli maaşlarının her geçen yıl erimesinin, sisteme yeni giren emeklilerle daha evvel emekli olanlar ortasındaki maaş uçurumunun sebebi, SGK’nın kaynaklarının yetersiz olması değildir. Gerçek şu ki iktidar bütçeden toplumsal güvenliğe ayırdığı kaynağı her yıl kepçeyle azaltıyor, emekli ve işçiye de kaşıkla fiyat artışı veriyor. Bu bir siyasi tercihtir ve bedeli de elbette olacaktır.
“5510 sayılı kanun toplumsal sadaka sistemine dönmüştür”
5510 sayılı Toplumsal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, bugün yapısı ve uygulama teknikleriyle Türkiye’de bir toplumsal güvenlik şemsiyesi olmaktan çıkmış, emekliyi ve işçileri teminatsız yaşamaya mahkûm eden bir toplumsal sadaka sistemine dönmüştür. İktisat programlarını temenni cümleleriyle hazırlayanların bu problemleri çözeceğini sav etmeleri hayalciliktir. CHP olarak ıslahat değil, ihtilal yapılması gerektiğini söz ediyoruz.” (ANKA)
|
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye
|
