Spor Toto Harika Lig’in 8’inci haftasında Kayserispor, Trabzonspor’u konuk etti. Bol tempolu, tartışmalı durumlarla dolu karşılaşma bordo-mavililerin 2-1’lik üstünlüğüyle tamamlandı. Trabzonspor’un galibiyetini spor muharrirleri kaleme aldı. Bordo-mavililerde deneyimli futbolcu taraftarların akabinde, duayen ismin de reaksiyonunu çekti.
İşte Kayserispor – Trabzonspor maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
ALIŞKANLIK HALİNE GELMESİN / CEMAL ERSEN
Bir tarafta transfer yasağından ötürü dar takımı ile gayret etmek zorunda olan Kayserispor, karşısında kadronun yarısını yenileme lüksüne sahip Trabzonspor. Futbol kağıt üzerinde oynanmıyor. Hele bizim Muhteşem Lig’de. Kimse “kesin favori şudur” diyemez. Diyen yahut kendini o denli gören varsa bedelini ağır ödüyor zira.
Trabzonspor dün iki farklı manzara sergiledi. Bunu güzele yorarsak; pes etmemek ve kazanmak için her şeyini ortaya koydu diyebiliriz. Bunu yaparken risk de aldı lakin bazen kazanmak için bu şekil oyunlar gerekiyor. Karakter sergilemek değerli. Bordo-mavili oyuncular bilhassa ikinci kısımdaki hırsı, isteği ve dileği ile tekrar bir maçı daha çevirmeyi bildi. Tahminen alışık olmadığımız bir tablo, lakin buna da alışması gerek taraftarın.
Bir de özgüven sorunu var ki, en tecrübeli futbolcuların aklını başından alıyor. Trabzonspor’un yediği golde Uğurcan’ın yaptığı kusur üzere.
Arkadaşlarını hamleye çıkarmak isterken topu rakibe teslim edince cezayı kesmek Gavranovic’e düştü. Baskı yerken tercihini kanatlar yerine göbeğe kullanınca deneyimine yakışmadı. Ya Trabzonspor’un ikinci golü? Bu kez mesken sahibi kadronun inanılmaz kusuru vardı. Umut affetmedi. Geçen dönemin gol hükümdarı kâfi ki fırsat bulsun. Yedek kalmayı keder etmediği muhakkak.
Galibiyet bir yana, Trabzonspor’un bu dönem yumuşak karnı savunması. Buna kaptanın son devirlerdeki formsuzluğu da eklenince oyun da skor da düşünceye giriyor.
Böyle kuvvetli deplasmanlarda geriye düştükten sonra maça hakim olmak ve ritmini yakalamak kolay değil. Bordo-mavili takımın şimdi ezberlenmiş bir hamle kurgusu yok. Geçen dönemin çok gerisinde. Abdullah Avcı her ne kadar “topa sahip olmaktan vazgeçmeyeceğiz” dese de, topa sahip olduğunda kapanan Kayserispor’un kilidini açacak oyun aklını sergileyemedi birinci yarıda.Pozisyon bulmadı mı? Buldu lakin; Gomez ve Trezeguet’in son vuruş beceriksizliğine, kaleci Bilal’in yerinde müdahaleleri de eklenince eşitlik sayısına ulaşamadı. Bunların en az biri tabelaya yansımalı idi.
Üçüncü bölgede de çözülmesi gereken problemleri var Avcı’nın. Daha tehlikelisi, çıkarken kaptırdığı topların kalesinde duruma dönüşmesi. Dün çokça yaşandı bu durumlar.İkinci yarıda farklı bir Trabzonspor vardı. İstekli, topu yönlendiren, Avcı’nın yaptığı oyuncu değişikleri ile coşkulu bir takım izlemeye başladık. Daima deriz ya, âlâ teknik yönetici maçı izleyen değil, yerinde müdahalede bulunandır. Avcı takım derinliğine sahip olmanın avantajını kullandı.
Yusuf Yazıcı şimdi hazır olmasa da hocanın başka dokunuşları maçın mukadderatını belirledi. Bu ortada Ömür’ün üzerine koymak yerine, gerilemesi dikkat cazibeli. Kendini niçin geliştirmiyorsun kardeşim? Aklın nerede?
Trabzonspor’un eksiği yok mu, çok. Doksan dakikalık tabloya bakınca elbette kazanmak kıymetli. Ancak her maçı bu türlü çevirmek sıkıntı. Bu bir oyun planı mı? Üç puanı hanesine yazdırdığı için gözardı edemeyiz hocanın mantığını.
Forvet sınırında bu kadar derin değişikliklerin ıstırap yaratacağı katiydi. Herkes Gomez’den fazlasını bekliyor. Lakin o, gol atmanın dışında skora verdiği katkı ile paha kazanacaktır. Vakit her kederin ilacı.
Son Gaziantep imtihanını anımsayın. Gidip gelen bir maçtı. Dün de o denli oldu. Trabzonspor’un artık bir oyun kimliği bulması gerekiyor. Şampiyonluğa koşan bir takımın kuvvetli fikstür ve Avrupa kulvarında aldığı her yol çıkar hanesine yazılacaktır.
KÖTÜ BAŞLAYIP DÜZGÜN BİTİRDİLER / AKSAL YAVUZ
Bordo-mavili oyuncular bir maça da yanılgı yapmadan, mağlup duruma düşmeden başlasa. Tüm liglerde rakiplere en çok ikramda bulunan gruplar ortasında açık orta öndedirler muhtemelen!
Tüm liglerde bu kadar kusur yapan ekibi mercekle arasanız bulamazsanız! Her hafta birebir yanılgılar, fotokopi makinesinden çıkmışçasına. Yalnızca maçların ve yanılgı yapan oyuncuların ismi değişiyor…
Kayseri’de bu kervana Uğurcan da katılmış oldu. Kaptanın yaptığı yanılgı için nazar boncuğu olsun deyip geçelim.
Milli ortalar eksiği olan, vakte muhtaçlığı olan gruplara ve de hazır olmayan oyunculara ilaç üzere gelir!
Mini ortaya en çok muhtaçlığı olan ekiplerden biri de Trabzonspor’du. Çünkü şampiyon olan takımın yarısı değişmiş. Üstelik birçok oyuncu ekibe son anda katılmış.
Temaslı oyuna bayılan, kapanan, güzel gayret eden ekipler karşısında mağlup duruma düştükten sonra işiniz hiç de kolay değildir. Hele deplasmanda oynuyorsanız. Zati yedi hafta içinde Antalya ve Adana’da kaybedilen iki maçı unutamamışken; ister istemez yenilgilerin baskısını hissedersiniz…
Tüm bunlara karşın Avcı’nın öğrencileri başka maçlara oranla daha uygun oynayarak, ileride çoğalarak gol kaçırma yarışında birbirleriyle yarıştılar. Dönem başından bu yana en çok konuma girip de kaçırdıkları, bir öbür sözle karavana attıkları müsabakayı oynadılar!
Bir maçta bu kadar duruma girip de kaçırmak; sahiden zoru başarmak!
Milli ortanın en çok da Gomez’e yaradığını söyleyelim. Trabzonspor’un çiçeği burnunda santraforu gol atmak istediği kadar attırmayı seviyor. Birçok konumda arkadaşlarına istasyon oldu, duruma soktu, ön alanda oyunu ören adam oldu. Vakitle çok daha yeterli olacağını varsayım ediyoruz.
Bakasetas’ın penaltı golü serum üzere vaktinde geldi. Umut’un galibiyet golünün biz imalcisi Gomez’di diyelim, siz senaristi deyin…
Trabzonspor’un bir topu direkte patladı fakat maçın en büyük kırılma anı dakika 90’da Emrah’ın direkten dönen topuydu.
Bordo-mavililerin oyun bütünlüğü manasında eksikleri var; çıkarken kaptırılan toplar büyük sorun, tıpkı adam ve alan savunmasında kusur üstüne yanılgı yapan, saç ve baş yolduran defans üzere.
Topa sahip olmaları âlâ beğenilen da rakipten top kapmakta birebir oranda tesirli, başarılı değiller. Bunları gidermek için de vakte muhtaçlıkları var.
Önemli olan bu türlü durumlarda kazanarak, vakti yeterli kullanarak, her hafta üstüne koyarak, daha yeterli oynayarak devam etmek. Trabzonspor da bunu yapıyor.
Anlayacağınız, Avcı’nın kadrosu berbat başladığı maçı düzgün bitirip yoluna devam ediyor…